2024’te sevinilecek işler olsun

2024 yılına güzel girdiğimizi söylemek isterdim. Söyleyemiyorum.

2023’ün son günlerinde terör belası yine musallat oldu memleketimize.

Canlar yandı, ocaklar söndü.

Gencecik adamlarımızı toprağa koyduk.

Ne olur, 2024’te bitsin bu bela.

Bitsin demekle biter mi?

Bitse güzel olurdu, dilemekle, sadece dil ile istemekle.

Ama gerçek şu: Bitmesi için gereken adımlar atılmayınca bitmez.

***

Dolandırıcılar, fenomenler, tamahkarlar, sahtekârlar, yılın son aylarında bütün medyayı işgal etti.

Büyük büyük futbolcular, teknik direktörler, birbirlerine bakarak, birbirlerinden örnek alarak, büyük büyük paraları, büyük, hadde hesaba gelmez kazançlar elde etmek için bir üçkağıtçıya vermişler, bir kısmı verdiğini kurtarmış, bir kısmı ebediyen kaybetmiş.

Büyük teknik direktör Fatih Terim nasıl olduysa pek bir şey kaybetmemiş.

Bu hadise benim ‘üzülünecekler’ listemde yer almıyor.

Sadece geçmiş olsun diyebilirim.

Bir işe yarayacaksa, hepsine ders olsun.

2024’te tekrar çarpılmasınlar.

Gerçi bu konularda kaygılanmamıza gerek yok.

2024’te de başkaları çarpılır.

***

Riyad’da oynanması planlanan Süper Kupa finali 2023 yılı için de şaşaalı bir final yerine geçti.

Oynamadan döndüler.

Hikâyenin her tarafında, federasyon başkanından kulüp yöneticilerine kadar herkesin dahil olduğu kolektif bir beceriksizliğin izleri var.

Eğer niyetleri Süper Kupa’nın finalini Riyad’da oynayıp dönmek idiyse…

Eğer maçta pankart açmak istiyorsan, ısınmaya Atatürk resimli tişörtle çıkmak istiyorsan bunu baştan söylersin. Protokole koydurursun.

Daha baştan, Suudiler kabul etmezse gitmezsin, oturursun oturduğun yerde.

Finali İstanbul’da, Ankara’da veya başka bir şehirde oynarsın, sen sağ ben selamet.

Kimse sana niye pankart açıyorsun, niye Atatürk resimli forma giyiyorsun demez.

Belki Riyad’a gidip oynamadan dönmek kadar ses getirmezdi böyle davranmak.

Ama Arap’ın parasına da ideolojisine de muhtaç değiliz deme fırsatı verirdi.

Böylece, daha küçük bir skandalla 2023’ü kapatırlardı.

Ama niyetleri futbolsuz ve bol hamasetli bir 2023 finali yapmak idiyse bunu başardılar.

Protokole baştan dahil etmedikleri taleplerini maç saatinde masaya sürerek.

***

Yeni yıla giriyoruz değil mi?

Evvela herkese hayırlı olsun diyelim.

Şunu da hatırlayalım.

Gazze’deki çocuklar değil yeni yıla yeni saate bile sağ salim girip giremeyeceklerini bilmiyorlar.

Kimsenin yeni yılıyla zorum yok, kutlamak isteyen kutlasın, istemeyen kutlamasın.

Hatta isteyen Mekke’nin fethini kutlasın.

(Yine de 31 Aralık’ta Mekke’nin fethini kutlamanın alkolsüz şampanya çağrışımı yaptığını söylemeden geçemeyeceğim.)

Bana, dünyadaki herkesin yeni yılına Gazze’deki acılardan bir hisse düşer gibi geliyor.

Bu düşünceden kendimizi soyutlayıp yeni, taze bir yıla coşkuyla, hoplayarak, zıplayarak girebilir miyiz?

Biraz zor. En azından bazılarımız için.

Şöyle bir temennide bulunabiliriz. İsterseniz dua deyin.

Filistin’in acısı bitsin. İsrail’in hesapları tersine dönsün.

Dünyanın kodamanlarının kan dökme iştahı son bulsun.

Çok yorulduk, çok üzüldük geçen sene.

2024’te sevinilecek işler olsun.

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum