Ak Partiyi ve Türkiye’yi kurtaran finansal ürün: KKM

TCMB, 2023 yılında 818 Milyar TL zarar açıklayacak. İlaveten, TCMB analitik bilançosundaki “değerleme hesabı”na göre 817 Milyar TL daha hesaplanmış fakat henüz realize edilmemiş zarar olduğu görülüyor.

Fakat Merkez Bankalarının kâr ya da zarar etmeleri bir gösterimden ibarettir yani kâr ya da zarar etmelerinin oluşturacağı etki ticari bankaların kar ya da zararı gibi sonuçlar doğurmaz.

Merkez bankalar, kendilerine verilen görevi yerine getirdikleri zaman başarılı kabul edilirler, kâr elde ettikleri zaman değil. Ya da görevlerini yaparlarken zarar etmeleri çok önemsenmez.

Yağlı güreşlerde söylenen bir tekerlemeyi ödünç alıp konuya uyarlarsak “Ey TCMB, enflasyon düşerse sevin yükselirse üzül; fakat kâr ettim diye sevinme, zarar ettim diye üzülme” diye seslenebiliriz.

Peki, Hazine, TCMB’nin yapacağı kârdan mahrum kalırsa sıkıntıya girmez mi?

TCMB’nin para basıp Hazine’ye hediye etmesiyle, elde ettiği kârları Hazineye aktarması arasında nihai işlev bakımından çok büyük bir fark yoktur; her iki işlem de ekonomide benzeş sonuçlar doğurur.

Piyasa disiplini bozulmasın diye TCMB’nin, Hazine’ye doğrudan borç vermesi kanunla yasaklanmıştır.

TCMB kâr elde edemediği veya zarar ettiği durumlarda Hazine’ye para aktaramaz; bu durumlarda Hazine biraz daha borçlanır.

Dolaysıyla, Hazinenin bir paraya ihtiyacı varsa, istediği kadar parayı, piyasa disiplinini bozmadan, TCMB’nin desteğiyle bankalar üzerinden borçlanıp harcayabilmektedir.

Bu borçlanma, Merkezi Yönetimin iç borç miktarını artırır.

Türkiye’nin borçlanma istatistikleri, eser miktarda da olsa, bu borçlanmadan dolayı daha kötü görünür.

TCMB’nin tahvil satın alarak Hazine’den elde ettiği faiz gelirleri de çok önemli değildir. Çünkü TCMB, Hazine faizli veya değil elde ettiği bir kâr varsa, bu kârları Hazine’ye devrediyor.

Şimdiye kadar TCMB’nin kârı ve zararı hakkında yaptığım yorumların sebebi, neredeyse herkesin, oluşan 818 Milyar TL zararın, Kur Korumalı Mevduat finansal ürününden kaynaklandığını iddia etmesidir.

Suçu KKM’ye atan zevat, KKM finansal ürününün matematiksel olarak nasıl zarar oluşturabileceğini izah edemedikleri için dolaylı ve etkileşimli işlemleri öne çıkarıp isabetsiz çıkarımlar yapıyorlar.

Deniliyor ki “KKM’den dolayı enflasyonun %70 olduğu bir dönemde firmalara %14’le kredi verilerek çok büyük kaynak transferi yaratıldı.”

Doğrudur. Gerçekten de öyle bir dönem yaşandı ki firmalar, krediyle veya değil, neredeyse aldıkları her maldan yıllık bazda en az %50 net para kazandılar.

Peki, bu yanlış politikaların müsebbibi ve sorumlusu niçin KKM finansal ürünü olsun ki?

Bayramdan önce TCMB’de, KKM’nin faydalarını gördü ve yayınladığı bir yazıyla, KKM’yi büyütme kararı aldı.

Görüldüğü gibi KKM var ve büyüyor diye hiç kimseye %14 faiz’le kredi verilmiyor. Yani düşük faizli kredilerin sorumlusu asla KKM değil.

KKM’den dolayı TCMB piyasalara, arka kapıdan aşırı miktarlarda döviz satarak kurları baskıladı.”

Bu da doğrudur.

Gerçekten de TCMB, sabah Tahtakale’de açılan KKM hesaplarından topladığı dövizleri adeta öğleden sonra Kapalıçarşı’da neredeyse talep eden herkese sattı.

Bu da KKM finansal ürünün suçu değil.

KKM finansal ürününün, ekonomiyi dengeleyici niteliklere sahip olduğunu ve pek çok işlevi olabileceğini yaşayarak öğrendik. Hatta KKM finansal ürünü sayesinde, TCMB’nin kasaları dövizle dolmuş ve bu sayede Türkiye, “bir döviz darboğazına girmekten kurtulmuştur” denilebilir.

KKM finansal ürünü olmazsa dolar, astronomik seviyelere yükselmiş ve Türkiye’de hiper enflasyon yaşanıyor olabilirdi; belki de Türkiye IMF’ye gitmiş ve bugünlerde kaynak bulma konusunu müzakere ediyor olabilirdi.

Fakat her halükarda ve mutlaka Ak Parti Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerini kaybetmiş olurdu.

Döviz kaynaklı KKM finansal ürününün TCMB’ye zarar ettirmesi teorik, teknik ve muhasebe açısından mümkün değildir; asla mümkün değildir.

TCMB’deki 818 Milyar TL zararın sebebi de döviz esaslı KKM finansal ürünü değildir.

Doğrusu aşırı döviz alım satımları ve diğer pek çok işlem bu zararları oluşturmuş olabilir fakat hiç kimse bu zararın tam sebebini bilemiyor; TCMB’deki yetkililer biliyor mu emin değilim.

TCMB’nin yetkin bir komite oluşturup bu yıl oluşan ve gelecek yıllarda oluşması muhtemel yüksek zararların sebeplerini ayrıntılarıyla öğrenmeye çalışması ve sonuçlarını, bir rapor halinde kamuya açıklaması çok yararlı olacaktır.

YORUMLAR (60)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
60 Yorum