Medeniyetimizin en önemli alameti farikalarından biri köprüler. Sadece bir mimari yapı olarak değil, belki de medeniyetimizin taşıdığı mesajın da mücessim bir hali. Son büyük Türk imparatorluğu olan Osmanlı İmparatorluğu’na pek çok çalışmada “bir köprüler imparatorluğu” olarak atıfta bulunulması boşuna değil. Hem madden, hem de temsil ettiği manalar bakımından pek de isabetli.
Yurtdışında pek çok yerde Osmanlı ve Türk derseniz, özellikle de Osmanlı Devleti’nin yönetimi altındaki bir beldede iseniz, mutlaka bir köprü işaret edilir. Köprü yoksa bir hayrat, bir kule, bir vakfiye.
Bu beldelerden biri de Makedonya. Bugünkü adı ile Kuzey Makedonya Cumhuriyeti. Hikâyemizin kahramanlarından biri de 1912 yılında Makedonya’dan İstanbul’a göç etmiş muhacir bir ailenin çocuğu olan yapay zeka mühendisi Can Göymen.
Güzel bir tevafuktur ki Can Göymen’i de bugünkü yazımızda bir köprü mimarı olarak misafir edeceğiz. Yaklaşık bir yıl önce startını verdiği, yapay zeka dünyasına kurduğu bir köprü vesilesiyle. Hazırsanız bugün sizi, Can Göymen ve Betül Göymen çiftinin ZekAİ projesi ile tanıştıracağım…
Bir gazete sütununda okuru yapay zeka teknolojileri gibi yeni yeni halka inmeye başlamış teknolojiler ile hemhal etmek kolay değil. Her seviyeden okurun radarına girebilmek maksadıyla, örnekleri de bu düzlemde tutacağım.
Ana akım medyaya rahmet okutan gelişmelerle birlikte, bugün pek çok çevrimiçi video platformu ile karşı karşıyayız. Şimdi hemencecik aklıma gelenler, BluTV, Netflix, Disney+, Exxen. Her bir platformun iddialı olduğu yapımlar, sadece o platformda yayına giren seriler nedeniyle son kullanıcı olarak bizler en iyi ihtimalle en az iki platform üyeliğine sahibiz. Her iki platforma da para ödüyor, belki de ödediğimiz bu abonelik ücretinin hakkını veremiyoruz. Öyle ya işler başımızdan aşkın, vakti kim kaybetmiş ki biz bulup her akşam bir film, bir dizi izleyelim.
Şöylesi bir sistem olsaydı ne hoş olurdu değil mi? Birden fazla platforma üye olmak, tüketmediğimiz içeriklerin parasını vermek yerine, sadece bir platforma üye olsaydık. Sadece bu platforma ödediğimiz abonelik ücreti ile sevdiğimiz yapım hangi yayın platformunda vizyona girerse girsin, üyesi olduğumuz bu ortak platformda izleyebilseydik. Böylece hem sadece bir platforma para vermiş olacak, hem de abonesi olmadığımız platformlarda yayına giren içeriklerden de istifade edebilecektik. Bizim üye olduğumuz bu platform arka tarafta izlediğimiz ve tükettiğimiz içeriğe göre yayın platformlarına bizim ücretimizi bölüştürüp, ödemeyi ona göre yapacak. (İyi bir start up projesi olduğunu düşünüyorsanız ve günün birinde zengin olursanız, bu köşenin yazarını da unutmazsınız umarım :) )
Yapay zeka dünyasında da durum bundan farksız değil. Her gün birbirinden mahir pek çok yeni dil modeli, yapay zeka destekli görsel ve video üreticisi yayınlanıyor. Bütün bu gelişmelerin kaymağından son kullanıcı olarak yararlanmak isteyen bizlerin tüm olan biteni takip etmesi neredeyse imkânsız.
İşte Can-Betül Göymen çiftinin yapay zeka dünyasına kurduğu ZekAİ köprüsü tam olarak bu işi yapıyor. Sizi, bir arayüz vasıtası ile, arzu ettiğiniz hedefe en uygun yapay zeka modeli ile buluşturuyor. Size de ZekAİ’nin yaptığı optimizasyonlar sonucu elde ettiğiniz en iyi sonucun keyfini çıkarmak kalıyor.
11 kişilik bir ekip ile Göymen çoğunluğu akademisyen ve öğrencilerden oluşan binlerce kullanıcıya ulaşmış durumda.
ZekAİ, uygulamanın adresinden de anlaşılacağı üzere (zekai.co) esas olarak içerik üreticilerini hedefliyor. Kullanıcılarına farklı paketler sunan ZekAİ’nin temel paket fiyatı aylık olarak 5 Dolar. Bu paket sınırsız ChatGPT kullanımını, her ay 10 adet yaratıcı içerik ve 10 adet yaratıcı görsel tasarımını içeriyor.
10 adet yaratıcı içerik ile metin işleme, tamamlama, çeviri, sosyal medya içerikleri hazırlama, fikir üretimi gibi işlemleri gerçekleştirebilirken; yaratıcı görsel hazırlama başlığında da eşsiz görsel üretimi, görsel düzenleme, fotoğraf restorasyonu gibi işlemler yapabilirsiniz.
Bu limitler aylık 16 dolar olan bireysel paket de sınırsız geliyor.
Bütün bunlar ne demek sayın yazar?
İnternette binlerce örneğini hayranlıkla izlediğiniz yapay zeka görsel üretimini denemek istiyorsunuz diyelim. Dall-E mi yoksa MidJourney mi kullanacaksınız? Bu platformlara nasıl üye olacaksınız? (Özellikle MidJourney’in hesap oluşturma kısmı son kullanıcıyı biraz zorlayabilir.) Hangisi sizin hedef üretiminize en uygun sonucu verecek?
ZekAİ ile görsel üretiminde dilediğiniz modeli seçebilirsiniz. Elbette paket limitlerine bağlı kalmak şartıyla.
Diğer bir konuda sınırsız ChatGPT kullanımı. ZekAİ, sınırsız ChatGPT kullanımında ihtiyaca göre ChatGPT'nin farklı modellerini kullanıyor. Peki ZekAİ’nin bu işte yarattığı katma değer ne? Bir spoiler vereyim, yakında Google dil modeli Bard da Zekai'nin desteklediği modeller arasına gelebilir. Hem kimbilir, belki iyi kullanıcılar olup, projeyi desteklersek Türkiye'den çıkan bir dil modelini bile görebiliriz.
Devam edelim...
Dil modellerine komut vermek her gün daha çok ustalık isteyen bir iş haline gelmeye devam ediyor. Öyle ki forumlarda prompt satışları, insan kaynakları sitelerinde prompt engineer ilanları görülmeye başlandı bile. Milyarlarca düğümden oluşan yapay sinir ağlarında en doğru bağlantının kurulması, en doğru cevabın en hızlı biçimde gelmesi için, dil modellerinin doğru bir girdi ile tetiklenmesi gerekiyor. Aksi takdirde ChatGPT bina okur, döner döner yine bina okur. ZekAİ’nin katma değerlerinden birinin kullanıcı girdisini optimize etmek ve en uygun modelle buluşturmak olduğunu söyleyebiliriz.
Şimdi sıra diğer önemli bir meselede. Çocukları pistten alalım lütfen. Şahsen bir ebeveyn olarak oğlumu ChatGPT ile başbaşa bırakmaya çekiniyorum. Hatta yakında çocuklarının ChatGPT ile arkadaşlık etmesini, konuşmasını yasaklayan ebeveynleri de duyabiliriz. (Öğretmenlerin yasakladığını zaten duymaya başlamadık mı?) Her konuda bilgisi olan, sorduğunuz neredeyse her soruya cevap veren dijital bir platform, çocukların aklına pek çok konuda karpuz kabuğu düşürebilir. Bu soruyu Can Bey ile yaptığımız görüşmede hususen sordum.
ZekAİ vasıtası ile ChatGPT kullanımında hem girdilerin optimizasyonunu yapan, hem de zararlı olabilecek türden içerikleri filtreleyen tam 6 tane ara katman olduğu bilgisini aldım. Yani sizin girdiniz ChatGPT’ye ulaşmadan önce bu 6 filtreden süzülerek geçiyor.
Diğer bir önemli konu da normal şartlarda ChatGPT ile paylaştığınız bilgilerin OpenAI tarafından bu dil modelinin eğitiminde kullanılıyor oluşu. Bu yüzden konunun uzmanları ChatGPT ile yapılan sohbetlerde hassas ve kişisel bilgileri paylaşmamayı ısrarla vurguluyorlar.
Göymen, OpenAI ile yaptıkları anlaşma gereği kendi platformları üzerinden gönderilen verilerin eğitsel amaçlarla kullanılamayacağına dair kesin bir taahhüt aldıklarının altını çizdi.
Yapay zeka dünyasına kurulan bu Türk köprüsünün mimarları Can ve Betül Göymen çiftini yürekten kutluyorum.
Merak duygularını uyandırabildiğimiz okurları da konunun ayrıntıları için uygulamanın web sitesi olan zekai.co’yu ziyaret etmeye devam ediyorum.
