Severiz biz olayı görmeden duymadan kulak dolması ile hikayeler yazmayı. “Kemalist ruhlar şahlandı Atatürk elden gidiyor”, “Arapları sevmeyen kafir olur” fetvaları… Ne bir tarafın Mustafa Kemal Atatürk’ü kutsallaştırmaya putlaştırmaya hakkı var, ne de diğer tarafın küfür etmeye aşağılamaya. Saygı göstermesi saygı ile anması gerekir. Bütün dünya bu saygıyı gösteriyor iken…
100 yıl etkinliği kutlaması açılımı ne demek? Atatürk demek, milli marş demek, etkinlikler demek, onun gösterdiği yolda söylediği sözler demek. Cumhuriyet nerede ilan edildi? Ankara. Peki bu maçın nerede oynanması ve kutlanması gerekir?
Bu maçın ülkemiz dışında oynanması başlı başına zaten bir hataydı. Hele hele krallıkla yönetilen Suudi Arabistan’da oynatılması başlı başına bir hataydı. Oynanmaya başladığından beri sezon başlamadan oynatılan Süper Kupa maçı, Mehmet Büyükekşi tarafından sezon ortasında oynatılmak istendi. Okan Buruk sıkışık takvim içerisinde oynama tarafında değildi. İsmail Kartal böyle tarih verdiler oynayacağız dese de daha az dinlenecek oyuncularını koruması lazımdı. Bu iki takımın bir de Avrupa serüveni olacaktı.
Tabii araya duygusallık, yani para kazanma girince, hayal haberler başlamaz mı? Takımlar 20 milyon alacak, gidişler gelişler konaklamayı Suudiler karşılayacaktı. Ekim ayında başlayan protokol curcunası maç saatine az bir zaman kala krize dönüştü ve maç oynanmadı.
O zaman şöyle sorsak bu Süper Kupa maçı Rizespor-Antalyaspor arasında oynansaydı bu kadar ülke aranır mıydı oynamak için? Almanya’ya gittik siz gelince burada kavga çıkıyor düzen bozuluyor diye kabul edilmedi. İngilizler şimdi vize problemi çıkar aramızda, Azerbeycan para veremeyiz diye teklifi kabul etmedi. En önemlisi ise ülkenin futbolunu yöneten şahıslar ülke seyircisinin beraber maç izleyeceğine güvenemedi.
Oynanmayan maç sonrası haberler sosyal medya başladı, soyunma odalarına polis baskınları olduğunu, uçakların kalkmasına Suudilerin izin vermediğini yazmaya. Tatmin olur mu ülkemiz başladı akşamında sosyal medya linçlere… Akit Gazetesi dedi ki bunun sorumlusu Ali Koç’tur. İbrahim Karagül’ün Ekrem İmamoğlu ve Ali Koç’un ortak provakasyonunda ikinci gün tweeti. Atilla Türker, dedik ki “Suudi bakan yardımcısı, Türk kafilesinin olduğu odaya gelip ‘Bu ülke krallıkla yönetiliyor, size burada Cumhuriyet şovu yaptırmayacağız.” “Burnuma kötü kokular geliyor 3 Temmuz devamının Ali Koç’a yaşatacaklar” sözü ile Tanju Özcan krizi dahada derinlere atıyordu. Abdülkadir Selvi ise “Suçlu kulüp başkanları” diyerek olayı farklı noktaya çekiyordu. Diğer kalanlar telefon görüşmeleri yaptım, suçlu iki takım. Recep Tayyip Erdoğan “Sporu siyasi malzeme yapmayın, başarıları konuşalım” açıklaması ne şiş yansın ne kebap misali devam etti. Fenerbahçe Spor Kulübü ise yaptığı sert açıklama ile olayda sadece kendilerinin ve yöneticilerinin olmadığını kısaca ihalenin kendilerine bırakılması gibi bir durum ortaya çıktığını belirtti. Mehmet Büyükekşi dönüşünde iyi yıllar dileklerini ve sağlığının iyi olduğunu belirtti.
Gelelim gerçeklere, Mehmet Büyükekşi’nin 20 gün içerisinde hakemi sahada dövüldü, İstanbulspor hakem kararları yüzünden takımı sahadan çekti ve üstüne bu olay .Savunması ya da istifası istendi mi?
Futbola siyaset karışmasın diyen devlet yöneticileri Trabzonspor şampiyonluğunda statta neler yaptı? Bir eski bakan Trabzonspor forması giyip 2011 şampiyonu bu takımdır demedi mi? Şimdi siz siyasetçiler takım tutabilirsiniz ama sizin bir söyleminiz bu ülkede bazen emir olarak algılanır.
Dönelim başkanlara. İş insanlarından oluyor, şirket yönetiyolar diye bunları seçeriz. Görev de olup takıma para kazandıran bir başkan görebildiniz mi? Bütün spor kulüplerimiz borç batağında kimin borcu?
Senin, benim borcum. Tekrar olaya dönersek baştan yanlış olan konunun gerçeğini bilecek olan kişiler Ali Koç, Dursun Özbeki Mehmet Büyükekşi ve sayın bakanımızdır. Diğer herkesin söylemi hayalidir.
