Soma’daki gibi mi?

Gözlerimizle gördük, dehşetle seyrettik İliç’teki faciayı.

Toprak, kendi halinde dururken güzel de yattığı yerden kopup insanların üstüne yürümeye başlayınca çok korkunç.

Büyük bir ihmali, büyük bir savrukluğu, büyük bir pişkinliği cezalandırır gibi.

Maalesef, ihmalin sorumluları değil, işçiler kaldı 35 milyon metreküp toprağın altında.

İnsanları yönetirken kurallara riayet etmemenin maliyeti yok gibi görünüyor.

Anayasayı ihlal ediyorsun başına bir iş gelmiyor.

Demagojiyle, mugalatayla işin içinden sıyrılıyorsun.

Tabiat kanunları gerçektir. Senin masa başında yazdığın mevzuata benzemez.

Nedir tabiat kanunları?

İlahi kanunlar. Yerçekimi, enerjinin sakınımı, hepsi.

Tabiatla uğraşırken tabiatın kanunlarına riayet etmezsen ne oluyor?

Fay hattına yakın yerlere, dere yataklarına, heyelan bölgesine bina dikersen, bina dikilmesine göz yumarsan, dikilmiş binalar için imar affı çıkarırsan?

Hiç.

Deprem oluyor, sel geliyor, insanlar beton kütlelerin altında ya da çamur deryasının içinde can veriyor, ama sana bir şey olmuyor.

Sen, ölenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileyerek işin içinden sıyrılıyorsun.

Tedbir almayınca, binaların dikilmesine müsaade edince insanların çamurda boğulması veya enkaz altında öldürülmesi suçuna iştirak etmiş olmuyor musun?

Ne alakası var. Kader planında oldu.

Asrın felaketi. Yaraları saracağız.

Bu tutumlar, düşük bir ahlak standardını zaman içinde müesses hale getiriyor.

Vazifeni yapma, bir felaket olunca da sorumluluğu ‘kader’in üstüne at.

Kimin cebine ne gireceğinden başka hiçbir şeyi ciddiye alma.

Kaç paralık altın var İliç’te?

100 ton.

Sen madeni çıkar. Bana ne vereceksin?

Şu kadar.

Tamam, güzel. Hadi, gir madene.

(Teşvikleri çıkardığınızda devlete yüzde 1 kalıyormuş. Millete de zehirli toprak, kullanılmış siyanür ve çevre felaketi.)

Madende çalışan işçinin can emniyeti, çevrenin temizliği önemli değil. Sorun çıkarsa bir çaresine bakarız.

Göstermelik kontroller, göstermelik raporlar.

Maden Fırat’a çok yakın. Siyanür sızmasın nehir suyuna?

Sızmaz.

Yahu yer çekimi diye bir şey var. Toprak yığını siyanür ve sülfürik asitle karışık. Nasıl sızmaz?

Sızsa da bir şey olmaz.

21 Haziran 2022’de siyanürü taşıyan boru patlamış, 20 ton siyanürlü su Fırat Nehri üzerine kurulan İliç Barajı’na sızmış.

Sonra ne olmuş?

Madene para cezası kesilmiş, dosya kapanmış.

Madenden çıkan siyanürlü toprağı dağ gibi yığmışlar. Altına da yol yapmışlar.

Kaymaz mı o toprak? Yerinde durur mu yıllarca?

Durur, sen işine bak.

Durmamış ama? Kıyamet olup inmiş aşağı, öldürmüş insanları.

Sorun değil. Savcılar görevini yapıyor. Sorumlular hak ettikleri cezalara çarptırılacak.

İnanalım mı?

Anayasada yazıyor, yargı hem bağımsız hem tarafsız.

Demek anayasaya yazılması yargının bağımsız ve tarafsız olması için yeterli.

Anayasaya yaz. Sonra işine gelmeyen bir karar aldıkları zaman dinleme.

İşine gelmeyen kararı vereceğinden endişe ettiğin hâkimin görev yerini Soma davasında yaptığın gibi değiştir, oraya söz dinleyen hâkim tayin et.

O tayin ettiklerimiz de bağımsız ve tarafsız.

Nitekim, 300 işçinin ihmaller ve patronların açgözlülükleri yüzünden can verdiği Soma’da bağımsız ve tarafsız karar vererek sorumluları tahliye ettiler.

Böylece Soma’da ölen 300 madencinin dosyası kapandı.

Bunları gördüğümüz halde inanalım mı? Adaletin yerini bulacağına?

YORUMLAR (59)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
59 Yorum