Aramış, fakat bulamamış olabilir.

Öyle isimler artık siyasetin fokur fokur kaynadığı ortamlarda fazla dolaşmıyorlar.

Aramamış da olabilir.

İş üretme kapasitesi olan ama siyaset üretme işine girmeyen, söylenileni yapan, söylenilmeyeni yapmayan bir aday, liderine daha çok huzur vaat edebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün İBB Başkan adayı olarak ilan ettiği Murat Kurum inşaat mühendisi. Bir önceki dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanı.

Bu bakanlığın iklim değişikliği konusunda bir iş yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Bir şeyler yapıyorsa da kamuoyu haberdar olmuyor.

Kaldı ki, boyuna inşaat yapan bir bakanlık iklim değişikliği konusunda nasıl müspet bir katkıda bulunabilir?

İnşaat yapınca karbon üretirsin, böylece iklimi bozarsın.

Hayır hayır, bunu Murat Kurum hakkında menfi not olsun diye söylemiyorum.

CHP’liler de aşağı yukarı aynı şeyleri yapar.

Belki Ak Partililer biraz daha fazla yapar.

Şehircilik çevre ve iklim değişikliği bakanlığı arsa, arazi ve konut üretimi konusunda hususi yetkilere sahip bir bakanlık.

Hususi yetkiler dediğim, daha önce büyükşehir belediyelerinin yetkisinde olan inşaat ruhsatlandırma, imara açma işlerini Ankara’dan, merkezden yapabiliyor.

Malum, Bursa’da şehrin en güzel yerinde çirkinlik abidesi olarak dikilmiş devasa TOKİ konutları vardı. Hala oradadır.

Zamanın belediye başkanı Recep Altepe’ye sormuştum. Böyle bir çirkinliğe nasıl izin verdiniz?

“Biz yapmadık” demişti… Altepe Rumeli göçmeni. Cümlesini tam söyleyeyim. “Biz yapmadık beyaa, Ankara’dan yaptılar.”

Böyle bir şey ‘hususi yetki’ dediğim. Biraz da yerel belediyelerinin yetkilerini eksiltmek maksadıyla ihdas edilmiş.

Şu anda bütün Türkiye’de, en çok da İstanbul’da ihmal edile edile birikmiş büyük, çok hacimli bir kentsel dönüşüm işi var.

6 Şubat depremlerinde 50 bin insan kaybetmemizin sebebi bu ihmaldir.

Kimse o ihmalin faturasını ödemedi. Ödemeyecek.

Mahalli ve merkezi iktidarlar için fatura, “Ölenlere Allah’tan Rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz” cümlesidir.

Bunu söyler, rahatlarsın.

Şu anda İstanbul’un kentsel dönüşümü aciliyet kesbetti.

Murat Kurum’un bakanlıktaki ve TOKİ’deki iş tecrübesi kentsel dönüşüm ve buna bağlı inşaat, arsa üretimi için uygun.

Anladığım kadarıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İBB Başkan adayında başka sosyal, siyasi özellikler aradıysa bile, tercihini işin üretim kısmını sorunsuz ve kendisiyle uyumlu bir şekilde yürütme kapasitesine sahip olduğunu düşündüğü Murat Kurum lehine yapmış.

Murat Kurum, bir teknokrat.

Şu ana kadar cemiyet içine siyasi özellikleriyle çıkmış sayılmaz.

Karşısındaki rakibi, siyasi kapasitesi oldukça yüksek olan ve bir önceki seçimde Binali Yıldırım’ı yenen İBB başkanı Ekrem İmamoğlu.

İki rakip arasında İmamoğlu lehine bir siyasi fazla ya da Kurum aleyhine bir siyasi açık olduğu söylenebilir.

Belki Kurum, sahaya çıktığında bulacağı söylemlerle siyaset açığını kapatmaya çalışabilir.

Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi açık önemli değil o açığı ben fazlasıyla kapatırım diye düşünüyor.

Kurum, İstanbul’da hemşeri tabanı geniş olan Sivas, Kastamonu, Rize, Trabzon gibi şehirlerden değil.

Ankara doğumlu. Bir memur ailesinin çocuğu.

Muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir Rizeli olarak hemşerilik açığını da kendisi kapatmayı düşünüyor.

Sanki Ekrem İmamoğlu’yla rekabet için Murat Kurum’u değil de kendisini sahaya sürüyor.

Yakın tarihte Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan daha usta, daha mahir bir siyasetçiyle karşılaşmadık.

Bir bildiği vardır her halde.

Hayırlı olsun.

Daha doğrusu hangisi hayırlıysa o kazansın.