Muhtaç olduk bir kuru adalete!
13
Yürekler dayanmaz oldu zulümlere
Serde göçmen kuşlar, kelaynaklarda terk-i diyar eyledi
Dağlar dumanlandı, dolandık kördüğümlere
Varın içinde yok olduk şu yalan dünyada
***
Yazımız doldu kör kuyularla
Sancılandı Kızılırmak boydan boya
Naçar kaldı dağlarda yana yana
Ayrı düşsek de yolumuz bir şu yalan dünyada
***
Gazel oldu hülyalar, zindanlarda kaldı umutlar
Felek taş kesildi, karanlıklar bastı mavileri
Yaraları saran yok, garipleri duyan yok
İşte geldik, gidiyoruz şu yalan dünyada
***
Dillere, kalplere zincir vuruldu
Muhtaç olduk bir kuru adalete
Cana hasret kaldı da bizim eller
Yandı, yandı da sezen, bilen olmadı
Kim ne götürdü giderken şu yalan dünyada
Sağlığın doğal gücü: Yeşil çay
Gamze Demirel
Şefkat öyle bir dildir ki; sağırda duyabilir körde görebilir
Gülşen Yeşilyurt
Başbakanla telefonda konuşurken devleti yıkmaya teşebbüs….
Yıldıray Oğur
Listeden bir madde çıktı, üç tane birden girdi
Mustafa Karaalioğlu
MakineTürk'ün yalan söyleyebileni
Akif Beki
Kavala-Kobani davalarının işlevleri…
Ali Bayramoğlu
Alakart demokrasi, alakart normalleşme
Osman Sert
Ölüler seçim kampanyasında boy gösteriyor
Gülay Erdemli
Yapay zeka toplumunun çimentosu ne olacak?
Salih Cenap Baydar
İstemeden gelenlerin hücumu...
Ömer Erdem
Avukatlık bu değil
İlker Yıldız
‘İşten artmaz dişten artar’
Taha Akyol
Bundan bir “Beka sorunu” çıkar!
Ahmet Taşgetiren
AK Parti’nin ‘önce Hukuk’ demeden değişmesi hayal
Mehmet Ocaktan
Kaynama
İskender Öksüz