Hep mi gariplere kader?
9
Yeraltında bir gümbürtü
Dalın da canı kökünden söküldü
*
Kapkara karardı
Pustuk öylece
*
Göz gözü görmez oldu
Kaldık öylece
*
Gözyaşları konuştu
Sustuk öylece
*
Canımızdan can gitti
Yandık öylece
*
Kara haber düşünce yüreklere
Başımıza yıkıldı Zindan Kalesi’de
*
Şu dağların da dili olsa konuşsa
Mazlumların içindeki ateşi haykırsa
*
Çare olur mu tütmeyen ocaklara?
Felek de sustu kaldı
*
Kara bülbüller de ötmez oldu
Bartın Çayı da akmaz oldu
*
Kadermiş
Hep mi gariplere kader?
*
Serde dönüp duruyor dertlerle kararan yürekler
Bu derdin de dermanı yok mu şu yalan dünyada?
Başbakanla telefonda konuşurken devleti yıkmaya teşebbüs….
Yıldıray Oğur
Listeden bir madde çıktı, üç tane birden girdi
Mustafa Karaalioğlu
MakineTürk'ün yalan söyleyebileni
Akif Beki
Kavala-Kobani davalarının işlevleri…
Ali Bayramoğlu
Alakart demokrasi, alakart normalleşme
Osman Sert
Ölüler seçim kampanyasında boy gösteriyor
Gülay Erdemli
Yapay zeka toplumunun çimentosu ne olacak?
Salih Cenap Baydar
İstemeden gelenlerin hücumu...
Ömer Erdem
Avukatlık bu değil
İlker Yıldız
‘İşten artmaz dişten artar’
Taha Akyol
Bundan bir “Beka sorunu” çıkar!
Ahmet Taşgetiren
AK Parti’nin ‘önce Hukuk’ demeden değişmesi hayal
Mehmet Ocaktan
Kaynama
İskender Öksüz
Mafya mı devlete, devlet mi mafyaya?
Figen Çalıkuşu
Prim teşvik uygulamalarında ufak bir dokunuşa ihtiyaç var!
Eyüp Sabri Demirci