Ey başkanlar, artık asker arkadaşlarınızı futbolcu diye transfer etmeyin

Türk futbol tarihinin en efsane başkanıdır Süleyman Seba. 18 yıl görev yapan devlet memuru bir başkanın, bir kulübü, borçlarından kurtarıp nasıl dolu bir kasayla bıraktığının en güzel örneğidir...

Kulübe gelir getirici yatırımların, rezidansların mimarıdır memur Seba...

***

Özkaynaktan yetiştirdiği gençlerle, başarıyı yakalayan ve bunu kalıcılığa dönüştüren, şampiyonluklara, kupalara ambargo koyan markanın adıdır aynı zamanda...

Yetmedi. Tevazunun, asla gösterişe girmeden görkemli başarılarını, rakipleri rencide etmemek için, sessiz sedasız kutlayan bir örnek kişilik ve kulüpçülüğün de timsalidir...

***

Dünyanın en büyük yıldızı da olsa, ahlaki zaafiyet gösteren, Kartal Yuvası kurallarına uymayanların asla giremediği, eskaza sızsa bile hemen kapıdışarı edildiği bir değerler sisteminin kurucusu ve uygulayıcısıdır Seba Modeli...

Her kulübün alkışladığı, gıpta ettiği, örnek aldığı ve asla olumsuz tezahürat yapamadığın bir futbol değeridir...

***

Kişiliklerden, kimliklerden asla taviz vermediği, şampiyonluğu kaçırma pahasına değerlere gölge düşürmediği bir seviyenin hüsn-ü kabul görmüş halidir...

O kadar büyük zenginliğe, kazanılması güç itibara rağmen , konforu tepip en lüks arabalara binebilecekken, taksi tutarak Beşiktaş’ın projelerini kovaladığı ve maçlara gidebildiği bir tevazu abidesidir nihayet...

***

O Süleyman Seba, başkanlığı süresince asla gaza gelmeden, savurganlığa prim vermeden sadece kendi öz gençleriyle yolculuk yapmanın ta kendisidir...

Bir kere çok sevdiği hocası Gordon Milne’i kıramayarak yaşlı 3 İngiliz futbolcu Walsh, Wilson ve Mc Donalds’ı almak zorunda kaldığında o bile eleştirilmişti.

Beşiktaş taraftarı bu üç İngiliz’e “Seba’nın asker arkadaşları” adını takmıştı...

SEBA GİBİ BAŞKAN MODELİ

Şimdi de kulüplerimizin dünyanın her tarafından şaibeli yaşlı transferlerle liglerimizi futbolcu çöplüğüne çevirdiğini görmekten büyük üzüntü duyuyoruz...

Hele de Avrupa’nın önemli liglerinin, büyük kulüplerin gelip izleyerek izleterek daha çok gençken, transfer ettiği, yıldız yapıp Milli Takım’ımıza kazandırdığı, dünya devlerine pazarladığı oyuncularımızın ve daha keşfedilmemiş nicelerinin varlığına rağmen...

***

Kendi altyapısındaki gençleri görmek varken, yeni Yusuf Yazıcı’ları, Abdülkadir’leri, Rıdvan’ları, Ozan Kabak’ları, Merih Demiral’ları kazanmak varken, amcaları yaşındaki adamları getirmeyin. Gençlerin önünü kesmeyin...

***

Atiba çok nadir bir örnektir, Şark kurnazlığıyla küme düşen takımların 500 bin dolara veya Euro’ya oynayan futbolcularına 1-1.5-2.5 milyon verip de komisyonculara peşkeş çekmeyin.

***

Kulüpleri zarara uğratanlar, bunları müteselsilen ödemek zorunda kalabilirler... Hele de gençleştirme, yerli oyuncuları çoğaltma idealleriyle gelenler, yerli kabiliyetli oyuncuları yuhalatıp göndererek kadroda yeraçıyor ve çöp transferlerle paraları çarçur ediyorsa, şüpheniz olmasın, hesabını bir gün ödeyecekler....

Hiç bir şey gizli kalmıyor, her şey ortaya çıkıyor. FİFA, UEFA, TFF veya kulüp üzerinden yazılacak bir yazıya bakar...

“Falan futbolcu sizden ne alıyordu?“.. Veya “Filan futbolcudan gelen bonservis parası ne kadardır?” gibi...

***

İstismarın veya yolsuzluğun en kolay yollarından biri de imza parası... Bonservisin çok daha üzerinde bir soygunun adı o. Ne ölçüsü var, ne ayarı... Artır artırabilirsen. Nasılsa hesap soran yok...

Tabii ki var ve olacak... Hiç kimsenin kursağında kalmayacak....

***

Türk gençleri, Avrupa’nın en büyük takımlarında başarıdan başarıya koşuyor, Fransa’da şampiyon oluyor. Neymar’ı gölgede bırakıyor, benim ülkemde, benim takımlarımda oynama fırsatı bulamıyor...

Benim kulüplerim Neymar’la kıyaslanmayacak 3.sınıf yabancılara kurban ediliyor, dışlanıyor, ağlatılarak gönderiliyor...

Türkiye’de 10-11 yabancıya karşı 1-2 yerli.. Bu bir ihanet projesidir ve derhal dönülmelidir...

Yerliye, özkaynağa dönüş kaçınılmazdır... Ey başkanlar, yöneticiler, hocalar: Yemiyoruz, yutmuyoruz:

Amcaları yaşındaki adamlarla lütfen gençlerimizin önünü kesmeyin.

Asker arkadaşlarınızı futbolcu diye transfer etmeyin...

UEFA rekortmeni Emery ve Sevilla

Futbolda daha önce UEFA Kupası, yedi yıldır da UEFA Avrupa Ligi olarak organize edilen Avrupa’nın 2 numaralı kupasını en çok 5 kez ile İspanya’nın Sevilla takımı kazandı.

Futbolda Avrupa’nın kulüpler bazında 2 numaralı organizasyonu olan UEFA Avrupa Ligi, 1955 yılında Fuar Şehirleri Kupası adı altında düzenlenmeye başlandı. Organizasyonun adı 1971-72 sezonundan itibaren UEFA Kupası adını alırken, 2009-10 sezonundan bu yana da UEFA Avrupa Ligi olarak düzenlendi.

UEFA Kupası’nı kazanan takımların ülkeleri şunlar: İspanya 10, İtalya 9, İngiltere 8, Almanya 6, Hollanda 4, İsveç 2, Rusya 2, Portekiz 2, Belçika 1, Türkiye 1, Ukrayna 1.

TEK TAKIMIMIZ G.SARAY

UEFA Kupası’nı kazanan ilk ve tek Türk takımı olan Galatasaray, bu başarısını 1999-2000 sezonunda gerçekleştirdi.Kupayı şimdiye dek kazanan takımlar şunlar: Sevilla (İspanya) 5,

Inter (İtalya) 3, Juventus (İtalya) 3, Liverpool (İngiltere) 3,

Borussia Mönchengladbach (Almanya) 2, Feyenoord (Hollanda) 2, Göteborg (İsveç) 2, Parma (İtalya) 2, Real Madrid (İspanya) 2, Tottenham Hotspur (İngiltere) 2, Porto (Portekiz) 2, Atletico Madrid (İspanya) 2,

Ajax (Hollanda) 1, Anderlecht (Belçika) 1, Bayer Leverkusen (Almanya) 1, Bayern Münih (Almanya) 1, CSKA Moskova (Rusya) 1, Eintracht Frankfurt (Almanya) 1,

Galatasaray (Türkiye) 1, Ipswich Town (İngiltere) 1, Napoli (İtalya) 1, PSV Eindhoven (Hollanda) 1, Schalke 04 (Almanya) 1, Valencia (İspanya) 1,

Zenit (Rusya) 1, Shakhtar Donetsk (Ukrayna) 1, Chelsea (İngiltere) 1, Manchester United (İngiltere) 1.

İSPANYA 10 İTALYA 9

Sarı-Kırmızılılar, o sezon UEFA Kupası’na maç kaybetmeden uzanırken, Kopenhag’daki finalde İngiltere’nin Arsenal takımını penaltı atışları sonucunda 4-1 mağlup ederek büyük bir başarıya imza attı.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum