Takım oyunu

Galatasaray için kağıt üzerinde zor bir maçtı. Başakşehir, Rams Park’ta Galatasaray’a sürpriz yapma potansiyeli taşıyan bir takımdı. Ancak maçın hikayesi öyle olmadı.

Galatasaray, Mertens’in liderliğinde oyunu Başakşehir’in yarı alanına yığıp müthiş bir baskı kurdu. Galatasaray’ın baskısı o kadar güçlüydü ki Başakşehir topla çıkma ve rakip kaleye inme konusunda neredeyse hiç varlık gösteremedi. Bunda Galatasaray’ın takım oyununun ve yardımlaşmasının payı büyüktü. İlk yarıda bir pozisyonda birbirine asist yapma yarışı bir golün kaçmasına bile neden oldu.
Maçta takım üzerinde skor baskısının oluşmasını engelleyen isim Barış Alper’di.

Galatasaray’ın bu sezon çıkış yapan üç isminden biri olan Barış Alper, sol kanattan müthiş oynarken kaleye sırtı dönükken dönüp golünü atması özel bir futbolcu olduğunun göstergesiydi. Son üç haftadır gol atan Barış Alper’in rakipten top kapması ve kaptığı topu kaptırmaması da geliştirdiği bir yönüydü.

Galatasaray’ın yükselişte olan ikinci ismi Kaan Ayhan’dı. O da Barış gibi hemen her mevkide oynayıp performans veriyordu. Kendi kalesine attığı golün daha önceki pozisyonda tespit edilen ofsayt nedeniyle iptal edilmesi oyuncunun şansıydı.

Çıkışta olan üçüncü isim Kerem Demirbay’dı. Birçok futbolcunun takımlarındaki gelişimlerine tanıklık ettik. Kerem Aktürkoğlu ve Barış Alper de gözümüzün önünde geliştiler ama hiçbiri Kerem Demirbay kadar kısa sürede oyununu sıçratmadı. O geriye oynayan, ürkek ve temposuz oyuncudan eser yok şimdi. Demirbay’ın bu hızlı gelişimini son noktası ceza alanı dışındaki şutlarından gol bulma oranını artırmasında. Onu da yaparsa Galatasaray uzun süre ondan vazgeçemez.

İcardi’nin hala maç ve idman eksikliğini üzerinden atamaması, Kerem Aktürkoğlu’nun fiziksel ve duygusal düşüşünü durduramaması Galatasaray’ın hücum gücünü olumsuz etkileyen faktörlerdi. Barış Alper’in ve Mertens’in kişisel becerileri ile gelen goller Galatasaray’ı devre arasına 2-0 önde götürmüştü ancak ikinci yarıda sahada başka bir maç vardı.

Çağdaş Atan ikinci yarıda takımı ileri çıkarıp oyunu dengelemişti. Galatasaray ise Mertens’in de yorulmasıyla tempo sorunu yaşamaya başlamıştı. Okan Buruk önce Kerem- Zaha değişikliğini yaptı, ardından da Nelsson- Tete ve Mertens- Vinicius değişiklikleri geldi. Ancak bu hamlelerle saha içinde oyuncuların pozisyonları da değişti ve bu süreç takımı ileri taşımak yerine kafa karışıklığına yol açtı. Birçok maçta ikinci yarıdaki değişiklikleri ile takımı dirilten Okan Buruk’un dokunuşları bu kez o kadar etkili değildi.

Başakşehir güçlü kadrosuna rağmen güçlü bir oyun ortaya koymaktan uzaktı. İptal edilen golüne kadar etkili oynamaya başlamıştı ama VAR’dan dönen golünden sonra puan alacağına inancını bir anda yitirdi. Son çeyrekteki Galatasaray’ın düşüşünü avantaja dönüştüremedi.

Sonuç olarak Galatasaray, bazı oyuncuların vasat oyununa, ikinci yarıda sahaya giren oyuncuların düşük katkılarına rağmen etkili takım oyunu ile sahadan üç puan almayı başardı, yoluna devam etti.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum