Geç kalma korkusu

Bir yerden ayrılıyoruz ama eksilmiş gibi değiliz. Hissedilmiyor ayrıldığımız. Ayrıldığımız yeri boşaltmış olmuyoruz.

Bir eksiklik hissedilmiyor biz gidince.

Gittiğimizde sahipsiz kalan bir sıfat yok.

Terk ettiğimiz cümleler yarım kalmıyor. Belki de, bizi, cümleler ilk terk eden oluyor.

Buraya gelmeden, burayı tanımadan, burayı adımlamadan devam eden bir hikâyenin içine doğarız.

Dokusuna temas ettiğimiz karanlık bir yol gibi, belli belirsiz esintisi tenimize değiyor ama önümüzü göremiyoruz. Göz kapaklarımıza vuran sisler de aydınlatmıyor zihnimizi.

Sarıldığımız her şeyi sımsıkı tutuyoruz, tenimizde yaşamak yeterli gelmiyor. Tam ortasına düştüğümüz bu ruh yolculuğunda yere sapasağlam basmak istiyoruz, toprağı kucaklamak.

Suya attığımız taşlar dibe çökmeden başlıyoruz veda türküsünü söylemeye. Geç kalma korkusu en derinden kaplıyor içimizi.

Senin ve benim mevsimleri yaşayacağımız bir alan, hürmeti belli edeceğimiz bir mertebe, beraber erişeceğimiz bir ruh makamı var mı?

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum