Allah Türkleri üstün yarattı

Geçen hafta bu köşede İsmet Özel’le alakalı bir yazı okudunuz. O yazıyı kısa bulan okurlar hatırına gelin yirmi yıl öncesinin bir toplantısına götüreyim sizi. Çok önemli bir toplantı. Bir tarihi fırsatı kaçırmayın.

Yazıya başlık olarak aldığım cümle İsmet Özel’e ait.

Tamamı şöyle: “Allah Türkleri diğer milletlerden üstün yarattı.”

Daha doğrusu İsmet Özel’in bundan 20 sene önce verdiği bir konferansın serlevhası.

Ülkücü camianın önemli isimlerinden biri olan Lütfü Şehsuvaroğlu Özel’i, Selçuklu Vakfı adına Ankara’da bir konferansa davet eder. Kısa bir tanışma faslından sonra İsmet Özel, Şehsuvaroğlu’nun davetini kabul eder. “Konferansın başlığı da ‘Allah Türkleri diğer milletlerden üstün yarattı’ olsun” der. Lütfü Şehsuvaroğlu bu başlığa itiraz edince, İsmet Özel, “Lütfü Bey, bu cümlede sizi hangi kelime rahatsız etti?” diye sorar.

Nihayetinde İsmet Özel İstanbullardan Ankara’ya gelir, yıllarca tartışılacak bir meselenin ateşleyicisi olarak.

Sene 2004. AK Parti iktidarının yenice yılları. Söyledikleri yazdıkları her zaman ziyadesiyle dikkat çekmiş olan İsmet Özel’in böyle bir başlık altında söyleyecekleri de elbette ilgi uyandıracaktı.

“İsmet Özel’le derin sohbet” başlıklı toplantı gerçekten derûn bir mekânda, Ankara’daki Büyük Sürmeli Oteli’nin girişten 2 kat aşağıda bulunan ve oldukça dik merdivenlerden inilen toplantı salonunda yapıldı.

Kalabalık bir dinleyici topluluğu var. Çok sayıda edebiyatçı var. Ankara bürokrasisinden, siyaset dünyasından pek çok sima var. İsmet Özel’i seven ve okuyan biri olarak ben de oradaydım. Konuşmaları arşivime aldım.

Özel, konuşmasına salondaki dinleyicilerin pek hoşuna gitmeyecek cümlelerle başladı. İsmet Özel’in aykırı üslubuna alışkın olmayan kitle, “Ben sizin duymak istediğiniz şeyleri söylemeyeceğim. Tam tersine sizi rahatsız edeceğim” cümleleriyle karşılaşınca salonda ufak bir şok ve ardından epey bir hareketlilik yaşandı. İsmet Özel de arka sıralardan genç bir dinleyicinin “Dinleyiciye hakaret etme!” şeklindeki protestosuyla kendisi de alışık olmadığı bir dinleyiciyle karşı karşıya olduğunu anladı.

Özel’in konferansı öyle bir atmosferde başlasa da izleyicilerden sık sık alkış aldı. Erbain şairi bir ara, Kazım Karabekir’in “İstiklal Harbimiz” adlı kitabından alıntıladığı bir cümle alkışlanınca “Karabekir adına size teşekkür ederim” diye espri yapmayı da ihmal etmedi.

İsmet Özel’in sohbetinden kalanlar:

“Allah Türkleri diğer milletlerden üstün yarattı. Diğer milletler varlıklarını ya kavmiyete veyahut kapitalizme borçludur. Sadece dünyada Türkler milli vasıflarını Müslüman olmalarına, İslam’ın kılıcı olmalarına borçludurlar. Bu yüzden de Allah diğer milletlerden üstün yaratmıştır Türkleri.

Türklük tarihsel bir roldür, kim kâfirle savaşmayı göze alıyorsa o Türk’tür.

Bugün ben Kürdüm diyenler, arkamda gâvurlar ve Avrupa var diyorlar. İnsan Kürt kökenli olsa bile Türküm demeli.

Vatan dediğimiz toprakları kılıç sallayarak, yay çekerek, ok atarak fethettik. Ama bu topraklarda kök salışımız silah zoruyla değildir. Eğer Türkiye bir şey yaptıysa, o şey İslam ahlakıdır. Eğer ahlakımız İslam ahlakı olmaktan çıktıysa, Türkiye de Türkiye olmaktan çıkacaktır.”

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile İsmet Özel’in tanışmaları da o toplantı vesilesi ile olmuştu. Yazıcıoğlu da mezkûr toplantıda kısa bir konuşma yapmıştı.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun söylediklerinden defterime düşenler:

“Bir tefekkür insanının zıtlıkları korkusuzca ortaya koyuşunu görmekten memnunluk duyuyoruz. İsmet Bey’e teşekkür ediyoruz. Tefekkür anlayışımızı kaybettiğimiz zaman çoraklaştığımızı düşünüyorum.

Milli varlığımızı devam ettirmek ve yeniden medeniyetin öncüsü olmak için önce tefekkür iklimine sahip olmamız gerekiyor. Tefekkür iklimi olduktan sonra zıtlıkları söyleyeceğiz. O zıtlıkların çatışmasından doğruları bulacağız.

Güçlü olmak ve insanları yönetmek bir gayedir. Cihana hâkim olmak da bir gayedir. Türk’ü ahireti ile buluşturmak asıl gayedir. İsmet Bey Türk’ü ahiretiyle buluşturalım diyor, bu teklifi kıymetli buluyorum. Türk’ü ahireti ile buluşturalım, yaratılış gayesini teslim edelim. Oradan üstün Türk’ün gerçek gücünü ortaya çıkartalım.”

Yıl 2004. Ankara’dan bir İsmet Özel geçti…

Yazıyı İsmet Özel’in 2012 yılında bir televizyon programında söyledikleriyle bitirelim:

“Merhum Yazıcıoğlu’yla hiçbir tanışıklığım yok. Ankara’da, on yıl olmuştur, bir konferansım vesilesiyle selamlaştık, tanıştık. Muhsin Yazıcıoğlu’yla göz göze geldik. O anda birbirimize ne nazarla baktığımızla biz bir müşterek saha temin etmiş idik. Türkiye’nin Muhsin Yazıcıoğlu’nun mevcudiyetiyle kat edeceği mesafe hiç şüphesiz onsuz başımıza gelenlerle karşılaştırılamaz.”

Bir de, yüzümde kalan tebessüm: Üst düzey bürokrat bir abim var, Adnan Özen. Bürokrat boyutuyla ilgili değilim, gönlünü severim. Adnan Abi de geldi konferansı izlemeye. O arada İsmet Bey’le tanıştırdım. Tanışma sonrası İsmet Bey’le Adnan Abi arasında geçen konuşmadan aklımda kalanlar:

Adnan Abi İsmet Özel’e, “Biz sizi tanımayız. Bizim için Türkeş var, onu biliriz” diyor. Sonra beni göstererek “İşte Bekir’den filan duyarım isminizi,” gibi şeyler söylüyor. Ben vaziyeti nasıl toparlarım diye düşünürken İsmet Özel bekletmeden cevabı verdi: “E tabii Türkeş’i tanımanız normal. O albaydı. Ben onbaşıyım.”

YORUMLAR (125)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
125 Yorum