İlhan Berk’in trajedisi

Şairlerin çoğu yaralıdır bence. Hatta modern şiir, büyük ölçüde o yaradan beslenir. Bu açıdan bakılınca şiirin yanlışlardan doğduğunu düşünüyorum, dipteki trajediden. Aklıma meselâ Peyami Safa’nın “Bir Tereddüdün Romanı”, “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu” geliyor. Bu eserler, Safa’nın kendi iç çatışmalarının infilâklarıdır bence. Ferid’in ‘id’i, yani hazlarının kaynağı yazarının ruhundaki o şiddetli met cezirler değil midir?

Sanat -daha çok da modern sanat- nevrotik bir infilâktır. Onların, kelimelerinin, renklerinin veya seslerinin altında derin bir travma vardır. Dolayısıyla bir sanat eserini çözümlerken, yeri düştüğünde travmanın köklerine, çocukluğa, anne ve babaya inmek gerekiyor.

Ama şunu da eklemek lâzım: Kimi yazarlar, eserlerinde kendilerini olabildiğince gizler. İlhan Berk de eserlerinde kendini ele vermeyen, örten, sanki bunun için özel çaba harcayanlardan biri. Onca kitabına baktığımızda sanki karşımızda sürekli Batı sanatı, şiiri, resmi, tarihi ile haşır-neşir olmuş, Batı kültürüyle yetişmiş, hatta ömrü Batı’da geçmiş bir şair var gibidir. Tomris Uyar da bir yazısında değinmiş buna. “İlhan Berk bize hiç ip ucu vermiyor, nerden gelmiş, nasıl yaşamış bilmiyoruz.” diyor (Kanatlı At, YKY, 2005, s. 52). Bence haklı; şiiriyle hayatı arasında Ungaretti’nin deyişiyle ‘dev bir uzaklık’ var Berk’in.

Peki öyle mi? Berk’in bir trajedisi yok mu? Var elbette. Ece Ayhan, keskin bakışlı ankâ kuşu, kelimelerin altlarını gören şahin. Hissetmiştir Berk’teki sorunu. Meselâ der ki; “Bence (79’dan bu yana iyice anladım bunu), sen kendini çok saklayan bir adamsın. (düşünce anlamında); her şeyi de biliyorsun gibi geliyor bana, ama hiç renk vermiyorsun.” (Kanatlı At, s. 51). Kelimelerin altını kazıyor sonra, “Uzun Bir Adam”da “Bir çukur Manisa’da”… Sahi neden çukur Manisa? “Herhangi bir şey kalsın isterdim babamdan”… Bu cümlenin ardında büyük bir baba özlemi yok mu?

Deşelim biraz. İlhan Berk’in şiirlerine pek de yansıtmadığı bir trajedisi vardır aslında. Baba, evet baba, onda büyük bir yaradır. Aynı yara Yahya Kemal’de, Necip Fazıl’da, Ece Ayhan’da da var ve şiirlerine bir şekilde yansıyor. Biliyor musunuz, babanın terk ettiği çocuklar -özellikle erkek çocuklar- annelerine aşırı derecede bağlı oluyorlar. Saydığım şairlerin annelerine dair yazdıklarına bakın, çok bariz biçimde göreceksiniz bunu.

İlhan Berk’e dönelim. Berk de babasının terk ettiği çocuklardandı. Babasızlık, onda ömrü boyunca kanayan bir yaraydı. Kendisini anlattığı “İlhan Berk” şiirinde biraz çekingen şöyle dile getiriyor bunu:
“Önüne bakan gözleri solgun (Biliyoruz solgun okullarda) yetişmiştir ve ancak bayramları tutmuştur babasının elinden)

Bodur, kara, kunt babasının (bir yığın elli bir yığın kadınla yattığından)” (Toplu Şiirleri, YKY, 2017, s. 697)
Ve bu boşluk içinde çocuk anneye sarılır, sımsıkı. Şu dizelerinde anne sığınaktır ve bembeyaz:

“Sanki yeryüzünün düşme hızını inceliyordur

Beyaz, uzun, güzel bir kadının elinden tuttuğu yeryüzünün

Hep beyaz, hep uzun, hep güzel bir kadının

Ve birlikte yatıp kalktıkları (ne zamana kadar?)” (s. 698)

Başka bir yazısında ‘beyaz’ın anlamı daha açık ve o kadar da derin!

Annem beyazdı, okumak yazmak bilmezdi. Yatırlarla yatar kalkardı. Beyazlığı yatırlarla yatıp kalkmasından geliyordu belki de. Bir de en üst rafta duran Kuran’dan (Onu sık sık eline alır bakardı.) Bunlara sessizliğini, duruluğunu, asıl da sesini katmalıyım: Sesi de beyazdı. Her şeydi onda beyaz.” (Ben İlhan Berk’in Defteriyim, Alkım, 2004, s. 148)

İlhan Berk’in örttüğü yaranın bir parçası bu! Örtmek de bir ağıt değil mi?.. Neden kaçıyor sanıyorsunuz sanata?.. Sonra başka şeyler de var kıyıya vuran. Elinden Muhammet’in tuttuğu çocuk!.. “Onunla gidip gelen bulut, güneşli havalarda” bu turuncu çocuğu da korumuyor muydu?..

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum