‘Bir Tereddüdün Romanı’ndaki Peyami Safa

Modernizmin en önemli sonuçlarından biri ruhsal buhran bence. Her ne kadar teknolojik anlamda bir refah ve kolaylık sağlasa da insanî özü bastırması, ruhu/ tabiatı mahpus etmesi, fıtrî masumiyeti kirletmesi, insanı maddî ve mekanik münasebetlere indirgemesi nedeniyle bir ruhsal travma doğurduğu da muhakkak. Kanaatimce modern edebiyat işte bu bunalımın hikâyesidir. Kafka’nın “Dönüşüm”ü, Sartre’ın “Bulantı”sı, Beckett’in “Murphy’si hep bum ‘travma’yı işler. Asıl büyük sanat eserleri o ezeli ve ebedi olan ontolojik kaygıyı, insandaki kopuş ıstırabı ile kavuşma özlemini, ruhun bu dünyadaki çırpınışlarını anlatanlardır.

Peyami Safa’nın “Bir Tereddüdün Romanı”nı okurken düşündüm bunları. Eserde bir yerde romanın kahramanı olan yazar, “…bazı kitaplar mevzuları için okunmaz. Ben zaten vak’aya ehemmiyet vermem. İnsan ruhunun içi görünmelidir, değil mi?” (Ötüken, 1980, s. 67) der, bir başka yerde de aynı düşünceyi “Mümkün olduğu kadar az vak’ası olan kitap ve hayat istiyorum. (…) Macera ihtiraslarımızın en kaba görünüşü değil midir?” (s. 90) diye sorar. Gerçekten de öyledir, macera veya entrika insanın merakını celbeden en basit yemdir; Safa, ihtiraslarımızın “en kaba görünüşü” diyor. Felsefi ve ruhi derinliği olmayan yazarlar, okurları genelde çarpıcı olaylar, beklenmedik sonlar ya da hamasi duygularla avlarlar. Yukarıda Peyami Safa her ne kadar bunları roman kahramanına söyletse de kendi anlayışını ifade ediyor. Türk edebiyatında mesela “Fahim Bey ve Biz”de, Tanpınar’ın romanlarında görüyoruz bu tarzı…

Yukarıdaki cümlelerden anlaşılacağı üzere Peyami Safa da gücünü vakadan alan romandan değil; “insan ruhunun içi görülmelidir” dediği üzere kahramanlarının ruhlarının uç noktalarında gezen romanlardan yana. Deyiş yerindeyse kadavranın içini açan bir yazar. “Bir Tereddüdün Romanı”, “Yalnızız”, “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu” böyle bir dikkatin eseri. Üç romana da bakın, üçünde de yazar entrikanın peşinden gitmez, “Yalnızız”da Meral, “Bir Tereddüdün Romanı”nda roman yazarı ve Vildan Hanım, “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu”nda Ferid, ruhlarındaki met cezirleri, depresif hâlleri, endişeleri, korkuları, kısaca buhranlarıyla öne çıkarlar. Peyami Safa, travmatik karakterleri aracılığıyla çağını okumaya çalışır. Bir psikiyatr gibi kahramanlarının ruhsal hâllerini gözlemler, çözümlemeye çalışır.

“Bir Tereddüdün Romanı” vasıtasıyla bir konuya daha temas etmek istiyorum. Okuyanlar bilir bu eserin başkahramanı bir roman yazarıdır. Onun yanında bir de psikolojik sorunları olan, çift karakterli, şizofrenik hâller sergileyen Vildan Hanım var. Ama benim dikkatimi Safa’nın roman kahramanları -özellikle roman yazarı- vasıtasıyla kendi buhranını dile getirmesi çekti. “Bir Tereddüdün Romanı”ndaki yazar, evliliğe dair düşünceleri, tereddütleri, arayışları, kısaca buhranı ve verdiği mesajlarıyla Peyami Safa’dan başkası değildir. Kanaatimce insanlar başkalarını anlatırken kendilerini anlatırlar; yazarlar da böyledir. Nitekim romandaki, “… en afaki zannettiğimiz romanlar bile, muharririn ruhunu muhayyel kahramanlar vasıtasiyle aksettiren bir otobiyografiden başka bir şey değildir.” (s. 66) cümlesinde Safa da buna işaret eder.

Roman, insan ruhunun labirentlerinde dolaşması bakımından iyi, ama Peyami Safa’nın çoğu romanında gördüğümüz, o ‘mürşit anlatıcı’, romanın sonuna kadar sabredip susan, ama sonra dayanamayıp uzun nutuklar atmaya başlayan, Şark’ın bir türlü susturulamayan iç sesi, o ‘hâce’si yok mu? Sahneye çıkınca eserin seviyesi bir anda düşüveriyor. Oysa sanat eseri konuşulandan çok susulan yerlerdedir ve yerinde, zamanında verilen bir es konuşmaktan daha etkilidir.

Ben “Bir Tereddüdün Romanı”nda hem Peyami Safa’nın hem de o sanatkâr neslin bohem hayatını, tereddütlerini, arayışlarını, buhranlarını gördüm. Necip Fazıl’ın “Kaldırımlar” şiirinin güzel bir tahlili de var sayfalar arasında.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum