Gökan Zeybek'ten CHP'li Belediyelere mülteci uyarısı: Ayrımcılık olamaz, bütün dil ve inançlara saygılıyız

KARAR TV'de konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, 'Ayrımcılık olamaz. Konuyla ilgili tüm belediye başkanlarımıza bilgilendirme yapıldı. Özelde Arapça genelde de yabancı diller ile ilgili hassasiyet gösteriyor, biz bütün dil ve dinlere, inançlara saygı duyuyoruz. Hiçbir insanımızı rencide edecek bir davranışın içerisinde olamayız. Herhangi bir uygulama yapacaksak da bunun iletişim diline çok özen göstermemiz gerekiyor' dedi.

MUSTAFA SİVİŞ | KARAR

Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un yorumuyla ekranlara gelen Bi' Karar Ver programına konuk olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, özellikle 31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra sıklaşan ve toplumda mültecilere yönelik kötü algıların artmasına neden olan uygulamalara karşı belediyeleri uyardı. Afyonkarahisar'da Burcu Köksal'ın ve Bolu'da Tanju Özcan'ın Arapça tabelaları kaldırtması, Suriyeli esnafların dükkanlarını mühürlemesi gibi olayların CHP'nin genel politikası olmadığını vurgulayan Zeybek, konuyla ilgili partili belediyelerin bilgilendirildiğini söyledi.

Zeybek, 'Özellikle Güney-doğu ve Akdeniz’de kendisini Arap olarak tanımlayan, farklı şehirlerde yaşayan insanlarımız var. İkincisi, Arapça ülkemizde toplumun büyük bir bölümünde Kur’an dili olarak biliniyor. Kur’an-ı Kerim’in Arapça yazılmasından dolayı o alfabeye karşı diğer dillere göre daha farklı bir anlam veriliyor. O nedenle de belediye başkanlarımızın özellikle Arapça tabela, pankart veya yazı konusunda olabildiğince dikkatli davranmasını ve bir uygulama yapacaklarsa da bunun iletişim dilinin son derece iyi seçilmesi gerektiğini söyledik. Ayrımcılık olamaz. Bu konuyla ilgili tüm belediye başkanlarımıza bilgilendirme yapıldı. Arapça genelde de yabancı diller ile ilgili göstereceğimiz hassasiyet, biz bütün dil ve dinlere, inançlara saygı duyuyoruz. Hiçbir insanımızı rencide edecek bir davranışın içerisinde olamayız. Herhangi bir uygulama yapacaksak da bunun iletişim diline çok özen göstermemiz gerekiyor' şeklinde konuştu.

yeni-proje-54.jpg

'TABELA KİRLİLİĞİ VARSA UYGULAMA YAPILABİLİR'

'Bir kere dünyadaki hiçbir insan kimliği ve inancından ötürü asla ötekileştirilemez ve buna müsaade edemeyiz, asla böyle bir uygulamamız olamaz. Ancak belediyeler tabela kirliliğini engellemek açısından kendi bölgesinde tarihi ve kültürel mirasın korunması için özellikle de yüzyıllardır var olan şehirlerimizde, bu sadece Arapça bir yazının cama asılması değil, bunlarla ilgili bir düzenleme getiriyor olabilir. Ama bu sadece bir düzenlemedir, estetik açısından olabilir. Orada şehrin kültürel yapısına, mimari özelliklerine uygun olmayan şeyler varsa, buna yönelik bir uygulama olabilir. Arapça değil hangi dil olursa olsun böyle tabela kirliliği varsa bu doğru olmaz.'

'TOPLUMUN HASSASİYETLERİNİN FARKINDAYIZ'

'Sayın Genel Başkanımız kapalı toplantıda şunları söyledi: 'Sizler bulunduğunuz makama gelmeyi yeterli bulamazsınız, burayı kendi yakın çevrenize ve akrabalarınıza iş dağıtmak için kullanamazsınız. Seçim sonuçları bize verilen bir sorumluluktur ve bunun gereği de CHP’yi 2028’de birinci parti yapmaktır. CHP’nin gösterdiği adayı da Cumhurbaşkanı seçmektir ve bu hepimizin üzerindeki bir tarihi sorumluluktur.' Bizim bu konudaki hassasiyetimiz, geçmişte bu görevi yapan arkadaşlar birini akrabası olduğu için bulunduğu görevden ayrılmasına gerek yok. Çankaya’da olan şey ise bir yanlış anlamaydı. Zaten 5 yıldır orada belediye başkan yardımcılığı görevini yürütüyordu, yeni dönemle birlikte görevine de devam ediyor. O nedenle görevi sürdürenler açısından bir durum söz konusu değil. Ama burada CHP olarak toplumun hassasiyetlerinin farkındayız, etik değerler açısından çok dikkat edilmesi gerekiyor.'

'BELEDİYE PERSONELLERİ SIKI DENETLENECEK...'

'Bunları önemli sayıyoruz ama bizim o toplantıda söylediğimiz bir şey daha var: Göreceksiniz belediyelerde memur ya da sözleşmeli çalışan 30 yaş altındaki nitelikli, teknik ya da mali, hukuki konularda birikim sahibi gençler ile 30-40 yaş arasında yönetici pozisyonda bulunan bütün yöneticilerimizi belediyelerde çok sıkı takip altına alacağız. Bunlar 2028’e giden süreçte iktidarımızın Türkiye kadrolarını oluşturacak. O yüzden belediye başkanlığına seçilen her arkadaşımıza bulundukları makamların onlar açısından nihai bir son nokta olmadığını belirtirken belediyelerde görev alan bürokratlara da 'bugün geldiğiniz makam sizin açınızdan yeterli gözükmüyor, biz öyle görmüyoruz, biz sizi eğitimlerden geçireceğiz' diyoruz. Denetimden kastettiğimiz şu, mali-idari ve teknik anlamda belediyelerimize eğitim destekleri vereceğiz. Buralarda yeni yetişecek kadroların iyi bir eğitime sahip olması için uzmanlar eliyle bu kişilerin sertifikalı programlara dahil edilmesini, kendilerini geliştirmelerini, dünyayı çok iyi tanımalarını sağlayacağız.'